BESD-BİR Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyelerini Ağırladı

Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği’nin Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üye Ve Yardımcıları için üretim tesisine düzenlediği gezi 19-20 Kasım tarihlerinde Bolu’da gerçekleşti. 

Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (Besd-Bir) tarafından düzenli olarak organize edilen tesis gezileri devam ediyor. Farklı üniversitelerin Tıp Fakültelerindeki öğretim üyelerini, sağlık personelini ve öğrencilerini beyaz et üretim tesislerinde misafir eden Besd-Bir, son olarak 19 Kasım 2016 tarihinde Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi doktorlarını ve sağlık çalışanlarını ağırladı.BESD-BİR Başkanı Dr. Sait Koca ev sahipliğinde başlayan toplantıda Genel Sekreter Prof. Dr. Ahmet Ergün’ün sunumu üretim süreci ve uygulanan kalite güvence sistemleri, piliç üretimi ve yetiştiriciliği, tavuk etinin beslenmedeki önemi ile ilgili sektör hakkında birçok bilgiyi kapsadı. Ayrıca Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ceylan da misafirlerle akademik görüşlerini paylaştı.

Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (Besd-Bir) Başkanı Dr. Sait Koca, “Ülkemiz kanatlı eti sanayinin gelişmesi ve toplumun sağlıklı tavuk eti tüketimi konusunda bilinçlendirilmesi için kurulduğumuz günden bu yana sürekli çalışmalar yürütüyoruz ve yürütmeye de devam edeceğiz. Size ve bölümünüzdeki değerli akademisyenlerimize hem sektörümüzü daha yakından tanıtmak, hem de Avrupa Birliği standartlarında üretim yapan tesislerimizi ve üretim koşullarını yerinde göstermek amacıyla bu deneyimi bizimle paylaştığınız için çok mutluyuz. Ülkemiz nüfusunun sağlıklı beslenmesi, genç nesillerin sağlıklı büyüyüp gelişmesi için tavuk eti tüketimi büyük önem taşıyor.” dedi.

Prof. Dr. Necmettin Ceylan, sorulan  sorular üzerine  uluslararası standartlarda üretim yapan beyaz et sanayiinin ülkemiz insanlarının hayvansal protein ihtiyacının karşılanmasında çok önemli bir rol oynadığını ifade etmiş ve  GDO konusunun bir biyoteknolojik gerçek olduğunu bu konudan uzak durmak yerine bu teknolojiyi yakından bilmek ve öğrenmek mecburiyetinin olduğunu vurguladı.